Veriler olmadan, siz de “sadece fikri olan” bir başka kişisiniz

Veriler olmadan, siz de “sadece fikri olan” bir başka kişisiniz


Kendimi bildim bileli istatistik konusuna ilgim vardı. Matematikten hayat boyu nefret ediyor olmama rağmen istatistik dersinde de bu yüzden hiç zorlanmamıştım. İstatistiğe ve verilere olan bu ilgimin sebebi, hayatın somut kavramlarını analiz etmedeki önemine dair inancımdı. Ancak bununla ilgili bir yazı yazmaya, internette karşılaştığım ünlü bir istatistikçinin sözünü gördükten sonra karar verdim.

Soğuk Savaş döneminde ABD üretimini iyileştirmesi ile tanınan ABD’li istatistikçi William Edwards Deming, aşağıdaki cümlesi ile verilerin kritik önemini vurguluyor.

William-Edwards-Deming-data

“Without data you’re just another person with an opinion”
“Veriler olmadan, siz de ‘sadece fikri olan’ bir başka kişisiniz”

Deming’e göre veriler; öne sürülen düşüncenin anlamlı hale getirilerek, fikir olmanın ötesine geçmesini sağlıyor.

Fikirleri destekleyici bilgi ve verilerle anlamlı hale getirmek

Yazılarımı hazırlarken de, öne sürdüğüm fikirleri desteklemek için mümkün olduğunca veri, kanıt, doğrulanmış bilgi ve örnek sunmaya özen gösteriyorum. Karşılaştığım çoğu mesleki blogda ise veriler veya destekleyici bilgiler olmaksızın öne sürülen fikirlerlerle dolu yazılar olduğunu görüyorum. Bu tür yazıların ne okuyucuya ne de yazana faydası olur. Yazılan konuya dair doğrudan bir deneyim sahibi olunmasa bile, örnek vâkâlar referans gösterilerek değerlendirme yapılabilir. Ancak çoğu zaman buna bile rastlamak mümkün olmuyor.

Benzer bir mantık, sözlü iletişimde de kendini gösteriyor. Neredeyse herkesin, her konuda fikri olduğu hepimizin bildiği bir gerçek. Fikir beyan etmeyi seviyoruz, ancak bunları bilgi ve verilerle destekleme zahmetinde bulunmuyoruz. Hatta bilgi ve veri içeren fikirleri bile elimizde koca bir hiç varken reddedip, kendi önerimizi sunmaktan, daha ötesi “dayatmaktan” geri kalmıyoruz.

Destekleyici bilgi ve veri toplamanın bir bedeli var elbette. Bu yüzden normal bir yazıyı hazırlamak 30 dakika yerine 3-4 saat, hatta daha fazla zaman alabiliyor. Burada amaç; öne sürülen düşüncenin anlamlı hale getirilmesi için gerekli referansları toplamak ve sunmak.

Türkiye’de bilgiye erişim zorluğu

Malesef ihtiyacımız olan bilgilere ulaşmak o kadar da kolay olmuyor. Söz konusu olan rakamsal verilerse, bunlara erişmek daha da zor olabiliyor. Türkiye’de bilgiye erişimekteki zorluğun asıl sebebi şeffaflık kültürünün olmaması. Bize ait olan her rakama devlet sırrı gözüyle bakıyoruz adeta. Kişiler maaşlarını, şirketler cirolarını sır gibi saklıyor. Girişimcilik dünyası gibi şeffaf olması beklenen bir ekosistemde bile şirket satın almalarındaki rakamlar sır gibi saklanabiliyor.

Bunun yanı sıra, bilgi taleplerinize de genellikle kayıtsız kalınıyor ya da zaten bazı tasnif edilmiş verilere onlar da sahip değiller. Girişimcilerin mesleklere göre dağılımını gösteren araştırmamı hazırlarken hem kendi anket verilerimi kullandım, hem de bazı hızlandırma merkezlerinden bilgi talebinde bulundum. Talepte bulunduğum hızlandırma merkezlerinden sadece bir kaç tanesi dönüş yaparken, veri alabildiğim tek yer TEB Girişim Evi oldu. Zira dönüş yapan diğer bir kaç hızlandırma merkezinde talep ettiğim verilerin tutulmadığını öğrendim. Diğerleri ise geri dönüş bile yapmamışlardı.

Halka açık şirketlerin kamuoyu bilgilendirme zorunluluğu olduğu için finansal tablolarına kolaylıkla ulaşabiliyoruz. Ancak bunun dışında kalan çoğu şirket, pazarlama amaçlı olarak sadece istediği zaman ve seçtiği türdeki verileri yayınlayabiliyor. Örneğin geçen yıla göre %150 büyüme kaydettik ifadesi, geçen yılın cirosal rakamı bilinmediği için herhangi bir anlam ifade etmiyor.

Kurumlar ve şirketlerle ilgili olarak internet üzerinden ulaştığınız bilgiler de çoğunlukla güncel olmayan ve eksik verilerden oluşuyor. Bu yüzden çoğu zaman kişisel ilişkiler ve kurum içi bağlantılar yoluyla veri ve bilgi elde etmeye çalışıyoruz. Yani özetle; Türkiye’de bilgiye ulaşmak gerçekten zor.

E-Ticaret, girişimcilik ve pazarlama için veri kaynakları

İçinde bulunduğumuz e-ticaret, girişimcilik ve pazarlama dünyası ile ilgili, şirketlerin ötesinde, büyük resmi görme amaçlı bir takım verilere ihtiyaç duyduğumuzda yurt içi ve yurt dışı kaynaklı bazı sitelere başvuruyoruz. Türkiye’de veri kaynaklı olarak hizmet veren TÜİK, TÜBİSAD, ETİD, BKM gibi kurumların yanı sıra Webrazzi, İnfografik.com.tr ve yeni açılan startups.watch gibi sitelerden faydalanıyoruz.

Ancak çoğu veriye hala ulaşamıyoruz veya farklı kaynaktaki veriler birbirini tutmayabiliyor. Bu yüzden de yurt dışındaki Statista, Eurostat, eMarketer, Deloitte, Socialbakers ve Wearesocial SG gibi platformlardan faydalanabiliyoruz.

startups.watch

Saydığım kurum ve siteler arasında startups.watch‘u ayrı bir yere koymak lazım. Ücretli bir platform olan startups.watch, benim gibi istatistik meraklısı olduğunu bildiğim Serkan Ünsal tarafından 2015’te kuruldu. İstatistik sevgisini, mesleği olan girişimcilikle birleştirerek, Türkiye’de bir süredir eksikliği hissedilen girişimcilik ekosistemi veritabanını hayata geçirmiş oldu.

İlk kurulduğu günlerde standart verilerden oluşan bir site durumundayken, gün geçtikçe yeni veriler ve istatistiklerin eklenmesinin yanı sıra, ekosistemi özetleyen infografikleri ile bir kaynak platform haline gelmeye başladı. startups.watch’un, Serkan Ünsal’ın çabalarıyla zaman içerisinde daha da gelişeceğini düşünüyorum.

Son söz

Bilgiye erişmek her ne kadar zor olsa da öne sürdüğümüz fikirleri ve yazıları anlamlı hale getirmek için verileri, örnekleri, doğrulanmış bilgiyi ve referansları kullanalım. Aksi halde William Edwards Deming’in de dediği gibi; veriler olmadan, biz de “sadece fikri olan” bir başka kişi oluruz.

1 yorum

Yorum Yaz

+ Leave a Comment