The Second Machine Age (Erik Brynjolfsson, Andrew McAfee)

The Second Machine Age (Erik Brynjolfsson, Andrew McAfee)


The Second Machine Age: Akıllı Teknolojiler Devrinde Çalışma, İlerleme ve Refah; teknolojik ilerleme ile birlikte değişecek çalışma yaşamı ve insan refahını değerlendiriyor. Kitap, mevcut durumu değerlendirerek yakın geleceğe odaklanıyor ve hem insanlar hem de kurumlar için önerilerde bulunuyor.

İkinci Makine Çağı

İnsanlığı en çok etkileyen olayların ne olduğu ile ilgili bir değerlendirme ile başladıktan sonra bunlardan ilkinin birinci makine çağı olarak adlandırdıkları Sanayi Devrimi, diğerininse şu an içinde bulunduğumuz ve ikinci makine çağı olarak kabul ettikleri teknoloji devrimi olduğunu belirtiyor. Bu tespit, kitabın ana konusunu oluşturuyor.

Satranç tahtasının ikinci yarısı

Teknolojinin geleceği ile ilgili değerlendirme yaparken Moore Yasası‘nı atlamak olmaz. Yazarlar, Ray Kurzweil‘ın bir kitabında bahsettiği pirinç ve satranç tahtası öyküsünü hatırlatıyorlar. Hikâyeye göre satrancı icat eden kişi, imparatordan dilediğini isteme fırsatını yakalıyor ve görünürde mütevazi bir istekte bulunuyor. İcat ettiği satranç tahtasının ilk karesine bir pirinç tanesi, ikinci kareye iki, üçüncüye dört olacak şekilde katlanarak devam eden miktarda pirinç talep ediyor. Satranç tahtasının yarısına gelene kadar sorun yoktur. 232 4,2 milyar pirinç tanesi eder ve bu bir çeltik tarlası masülüne eşittir. Ancak sorun şu ki; başlangıçta küçük gibi görünen sayılar, üstel artış devam ettikçe hayal bile edilemez miktarlara ulaşır. Ve 263 , 18 kentilyon adet pirinç yapar ki bu büyüklükteki bir pirinç yığınının yanında Everest, kum tanesi gibi kalır.

Moore Yasası da bir bilgisayar çipindeki transistör sayısının her 18 ayda ikiye katlanmasını ifade eder. Satranç tahtası senaryosunu Moore Yasası’na uyarladığımızda şu an bu tahtanın ilk yarısına gelmiş olduğumuzu görüyoruz. Bu da birçok teknolojinin neden 2005 sonrasında hızla ortaya çıktığını ve bu hızın giderek arttığını açıklıyor. Düşen teknoloji maliyetleri ve artan bilgi işlem gücü sayesinde artık bazı teknolojik gelişmelerde daha hızlı yol almak mümkün.

Ekonomik etkiler

İkinci teknoloji çağı ile birlikte ekonomiyi ele alış şeklimizi de elden geçirmemiz gerekiyor. Örneğin teknolojik dönüşümle birlikte ortaya çıkan bedava hizmetler ekonomiye değer katarlar ama GSYH’ye maddi katkı yapmazlar. Bu da GSYH’nin ülke ve insan refahını ölçmekte yetersiz kalmaya başladığı sonucunu ortaya çıkarır.

İkinci makine çağında üretim, fiziki ekipman ve yapılardan çok, şu dört gayrı maddi varlık kategorisine dayanıyor; fikri mülkiyet, örgütsel sermaye, kullanıcı eliyle üretilen içerik ve beşeri sermaye. Yani kısacası bilgi, ikinci makine çağının en önemli üretim unsuru olacak.

Dijital ekonomi, kolay ölçeklenebilirliği sebebiyle bazı insanlar için çok büyük fırsatlar yaratırken, insanların çoğu için bu geçerli olmayacak. Dijitalleşme “kazanan her şeyi alır” piyasaları yaratıyor çünkü dijital ürünlerde artık kapasite sıkıntısı diye bir şey söz konusu değil. Web sitesi sahibi tek bir üretici, teorik olarak milyonlarca, hatta milyarlarca müşterinin talebini karşılayabilir. En iyi olanlarsa pastanın neredeyse tümünü alır ve onu takip edenlere çok az bir pay kalır. Bu durum ciddi bir gelir dengesizliği yaratır.

Teknoloji ve küreselleşme sebebiyle düşen emek fiyatları da gelir dengesizliğini artırır. Küreselleşmeyle birlikte şirketler, ihtiyaç duydukları becerilere sahip işçileri dünyanın her yerinden bulup istihdam edebilirler. Bu da faktör fiyatları eşitliği denilen durumun ortaya çıkmasına sebep olur. Çin’de sizinle aynı işi yapan bir işçinin var olması demek, sizin emek fiyatlarınızın da düşmesi anlamına gelir.

Teknolojinin etkisi, insan emeğinin değersizleşmesine sebep olur ve bu da işsizlikte artış anlamına gelir. Giderek her şeyin otomasyona döndüğü ve yapay zekâ ile halledilmeye başlanadığı bir dünyada insanların yaptığı işler tehdit altındadır.

Öneriler

Yazarlar, makinelerle birlikte yaşamayı öğrenmenin, insanlar için avantajlı olabileceğini öne sürüyor. Bunu da bilgisayar yardımı alan insanların, daha düşük işlem gücüne rağmen süper bilgisayarları alt etmesi gibi örneklerle gösteriyorlar. İnsanların, bilgisayarlara göre örüntü tanıma, karmaşık iletişim becerileri, kritik düşünme gibi konularda avantajı vardır ve bunlar üzerine yoğunlaşarak bilgisayarların tamamlayıcısı olabilirler. Ancak temelleri Victoria döneminde atılmış olan günümüz eğitim sisteminin bu değişime göre yeniden adapte edilmesi gerekmektedir.

Eski işlerin otomasyona taşınması sebebiyle o işleri yapanlara yönelik talep de azalıyor. Ekonomi, bu noktada yeni işler ve sektörler geliştirmek zorunda. Bunu da en iyi yapacak olanlar girişimciler. Gişimcilik, istihdam ve fırsat yaratma yollarının en iyisi olarak görülüyor.

Kısa vadeli öneriler

  • Çocuklara, yeni çağa uygun bir eğitim vermek
  • Girişimciliği desteklemek
  • Doğru işle doğru insanları buluşturacak çözümler üretmek
  • Bilim insanlarını desteklemek
  • Altyapının iyileştirilmesi
  • Vergi düzenlemeleri

Uzun vadeli öneriler

Yazarlara iletilen fikirler

  • Ulusal ölçekte bir yatırım fonu kurarak tüm vatandaşları kapsayan bir kâr payı akışı oluşturmak.
  • STK’larda topluma yararlı işler yapanlar için gelir sağlamak.
  • Sadece insanların yapacağı özel iş kategorileri belirlemek.
  • Organik gıdalarda olduğu gibi “insanlar tarafından üretilmiştir” hareketi başlatmak.
  • Devletin, işsizleri kamu refahı yararına işlerde çalıştırıp sosyal yardım vermesi.

3 Yorumlar

Yorum Yaz

+ Leave a Comment