İnsanlık 2.0 (Ray Kurzweil)

İnsanlık 2.0 (Ray Kurzweil)


İlk olarak 2005’te yayınlanan ve Alfa Yayınları tarafından 2016’da Türkçe’ye çevrilen İnsanlık 2.0’ı 2019’un sonunda, epeyce geç keşfetmiş ve gecikmeli olarak okudum. Başkalarının da gecikmemesi ve bu güzel kitaptan habeerdar olması adına kitap biter bitmez bu değerlendirme yazısını hazırladım.

İnsanlık 2.0: Tekilliğe Doğru Biyolojisini Aşan İnsan, transhümanizmin savucularından fütürist Ray Kurzweil’ın gelecek 25-30 yılda bilgi işlemin tekillik düzeyine ulaşarak insanlığın tamamen değişeceğini ve dönüşeceğini kapsamlı olarak anlattığı bir kitap.

Tekillik nedir ve bu kitap ne anlatıyor?

Ray Kurzweil, teknolojinin ve bilgi işlemin ivmelenerek, üstel olarak geliştiğini çeşitli istatistiklerle ortaya koyuyor ve yaptığı matematik hesaplamalarına göre 2020’lerin ortalarında insan beyninin hesaplama gücüne, 2040’ların ortalarından sonra da tüm insanlığın toplamından fazlası kadar hesaplama gücüne kavuşulacağını ve söz konusu bilgi işlem kapasitelerinin 1000 dolara satın alınabilir düzeyde olacağını öngörüyor. Bilgi işlem gücü bu aşamadan sonra öngörülemez bir seviyeye ulaşacak. Bu da teknolojik tekillik anlamına geliyor.

Bu, işin bir yönü. Diğer yönüyse Kurzweil’ın GNR olarak kısalttığı genetik, nanoteknoloji ve robotik devrimlerinin gerçekleşmesi. Tüm bu süreçte ilk olarak insan beyninin karmaşık yapısı çözülecek ve nanoteknoloji (nanobotlar) yardımıyla insan yaşamı uzatılacak ve hatta yaşlanma tersine çevrilecek. Son aşamadaysa insanlar kendi zihinlerini yapay vücutlara aktararak ölümsüz olacaklar ve bilgi işlem gücü kapasitesi yardımıyla maddeyi akılla bütünleştirerek tüm evrene yayılacaklar. Ray Kurzweil, insanlığın kaderini evrene hakim olmak olarak görüyor ve yapısal olarak değişsek de yine insan olacağımızı düşünüyor.

Kapsamlı bir tez

Kitabın, ana konusu olan tekillik ve transhümanizmin ötesinde biyoloji, biyoteknoloji, nanoteknoloji, varlık fesefesi ve dünya dışı akıllı yaşam gibi konulardaki detaylı ve bilimsel yaklaşımları, bu konularda okurda belli bir altyapı oluşmasını sağlayacak nitelikte. Kitapta çok sayıda istatistik veri ve matematiksel hesaplama (karmaşık formüller değil, direkt sonuçları veriyor) var. Ray Kurzweil, kitaptaki tüm öngörülerini bu matematik hesaplamalara dayandırıyor.

Kitapta, öne sürülen görüşler açıkladıktan sonra bu görüşlere gelen önemli eleştirilere de yer veriliyor ve bunları yanıtlıyor. Kitap, hem ele aldığı konu çeşitliliği ve detay açısından hem de olası risklere ve eleştirel görüşlere yer vermesiyle oldukça kapsamlı bir tez kitabı görünümünde. Kitabın bu detay seviyesi, sıradan bir okuyucu için sıkıcı, uzun ve okunması zor gelebilir ancak konuyla ilgilenen ve belli bir bilimsel düzeydeki okuyucu için son derece doyurucu.

2020’den bakınca…

Gelelim değerlendirmemize… Ray Kurzweil’ın, bilgi işlemin üstel büyümesi üzerine yaptığı hesaplamalar ve öngörüler mantıklı ve teorik olarak gerçekleşebilir görünüyor. Ancak tarihsel doğruluk açısından yine de iyimser bir yaklaşım içerisinde olduğunu düşünüyorum.

İnsanlığın hızlıca transhümanizme geçişi (özellikle de zihnin yapay vücutlara aktarımı) ise daha da iyimser bir yaklaşım. Belirtilen tarihlerde söz konusu teknolojilere ulaşılsa bile, insanlığın bu kadar köklü ve hızlı bir değişime hemen adapte olabileceğini düşünmüyorum. Ancak bu da tartışmaya açık bir konu elbette.

Kurzweil, hesaplamalarını tümüyle bit sistemi üzerine kurgulamış ve kuantum bilişime pek değinmemiş. Oysa ki kuantum bilgi işlem teknolojisinin geliştirilmesi, bilgi işlemdeki üstel artışı çok daha hızlı şekilde ivmelendirebilir. İnsanlığın kuantum bilgi işleme geçişi de yeni S eğrisi (ani sıçrama) oluşturabilir ancak kuantum bilişimde uzmanlaşmak da farklı bir gecikmeye sebep olabilir.

Kitap 2005’te yayınlanmış, yani 2019’un sonunda olduğunu düşünürsek 15 yıl geçmiş aradan. Bu süreç içerisinde Kurzweil’ın 2010’lu yıllar için öngördüğü bazı teknolojik gelişmelerin henüz gerçekleşmediğini (insan retinasına görüntü yansıtılmasının standartlaşması gibi) görüyoruz. Buradaki sorun, Kurzweil’ın yine iyimser bir yaklaşım içinde olması. Ancak çok sayıda farklı parametre tarafından etkilenen günümüzün kaotik ortamında yakın geleceğe dair isabetli tahminler yapmak da pek kolay değil.

Kurzweil’ın teorileri teorik olarak mantıklı ve gerçekleşebilir görünüyor ancak tarihlendirme ve detaylarda sapmalar olabilir. Kurzweil’ın transhümanizm konusunda istekli ve inançlı bir yaklaşım içerisinde olması da değerlendirme yaparken dikkate alınmalı (karşıt ve benzer yaklaşımlar da incelenmeli).

Özetlersek; İnsanlık 2.0, tekillik ve transhümanizm konusunda mutlaka okunması gereken ana kaynaklardan birisi.

1 yorum

Yorum Yaz

+ Leave a Comment