Türkiye’de son yıllarda gittikçe popülerleşen koşu sporunun yaygınlaşmasında spor giyim markalarının birinci dereceden rolü bulunuyor. Bu yazıda, Türkiye’de koşu kültürünün gelişmesine katkıda bulunan markalardan ve bu katkıların biz amatör sporcular için anlamından bahsedeceğim.

Nike

Türkiye’de amatör koşu sporunun yaygınlaşmasında ilk sırada şüphesiz ki Nike gelir. Benim de koşuya başlama sebebim olan Nike Run İstanbul yarışlarını düzenlemenin yanı sıra, haftanın bir günü Beşiktaş’ta (Outrunner mağazası), bir günü de Suadiye’de (Nike mağazası) olmak üzere iki antrenman koşusuyla da yavaş yavaş kendi çekirdek kitlesini oluşturmaya başladı. Ben de bu erken dönemde bu çekirdek kitlede yer alan birisi olarak hem Nike’ın hem de diğer markalarının süreçlerini bizzat deneyimledim.

Nike Run Club

Amatör koşunun geniş kitlelere yayılması Nike’ın Nike Run Club projesinin İstanbul şubesinin açılmasıyla olduğu. Biraz rakam vererek somut konuşmak gerekirse; NRC etkinlikleri kapsamında yaklaşık 480 antrenman koşusuna 10.000’e yakın tekil koşucu katılım gösterdi.

3,5 yıllık bu dönemde NRC’ye ciddi bütçeler ayıran Nike, belki de şu ana kadarki en iyi koşu deneyimlerimizi yaşattı. Belgrad Ormanı’nın gece aydınlatılarak adeta bir panayır yerine çevrilmesi, Kandilli Rasathanesi’nin de benzer şekilde dönüştürülmesi ve Winterchaser koşuları ilk aklıma gelenler arasında.

Nike, Run İstanbul’un yanı sıra, Nike Women konsepti altında yaptığı kadınlara özel antrenmanlar ve Nike Women Victory Tour ile de binlerce kadının koşuya başlamasına vesile oldu.

Nike Run İstanbul yarışlarına ara veren Nike, son birkaç yıldır Vodafone İstanbul Maratonu’nun ana sponsorluğunu yapıyordu. Nike Run Club’ın da geçtiğimiz yıl proje olarak sonlandırılmasının ardından Nike, noreasonco adıyla kurulan grubun yanı sıra Volt Floyd ve BEAT gruplarına destek veriyor.

Adidas

Adidas, ilk olarak 2014 yılında Adidas Park Run adıyla düzenli antrenman koşuları düzenlemeye başladı. Daha sonra adını Adidas Runners olarak değiştiren grup, etkinlik yoğunluğunu artırarak, NRC’nin kapandığı dönemde bizler için en önemli alternatiflerden birisi oldu.

Düzenli antrenman koşularının yanı sıra, farklı özel konsept koşularıyla da Nike’ın yaşattığına benzer deneyimleri Adidas’ta da görmeye başladık. Bunlardan en akılda kalıcı olanı, Kınalıada’da yapılan Run For the Oceans etkinliğiydi.

Vodafone İstanbul Maratonu ana sponsorluğunu da yapan Adidas, koşunun yanı sıra salon antrenmanlarıyla da haftaya yayılan farklı etkinlikler düzenlemeye devam ediyor.

Asics

Daha önce Adım Adım’ın ve Macera Akademisi’nin düzenlediği Geyik Koşuları‘nın tişört sponsoru olan Asics, 2018 yılı içerisinde İstanbul’un yanı sıra İzmir’de birer koşu grubu kurdu. Kuruluşundan kısa bir süre sonra (NRC’nin kapandığı döneme denk geliyor) etkinlik yoğunluğuyla yine Adidas gibi güçlü alternatiflerden biri haline geldi.

Markaların faaliyetlerini azaltması, yoğunlaştırması veya kullandıkları pazarlama bütçelerindeki (etkinlik deneyimini doğrudan etkiliyor) değişimler, katılımcıların alışkanlıklarında da değişime yol açıyor. Nike’la koşu dünyasına kazandırılmış ben ve benim gibi birçok kişi, NRC’nin kapanmasının ardından en sık antrenman yapan iki marka olan Adidas ve Asics’e doğru kaydı. Ben, her iki markanın da koşularına katılım gösteriyorum.

Puma

Puma, Ignite konseptli koşularının yanı sıra, önce İstanbul Koşu Kuvvetleri, şimdi de Rundamental‘in sponsorluğunu yaparak, üç yılı aşkın bir süredir katkıda bulunuyor.

New Balance

Adım Adım’ın bir süredir sponsorlarından olan New Balance, bir dönem Suadiye’deki mağazasında Adım Adım Çaylaklar grubunun Çarşamba koşularına ev sahipliği yaparak destek verdi.

Salomon

Patika koşuları ayakkabıları satan Salomon, kendi konseptine uygun olarak hafta sonlarında patika koşuları düzenliyor. Salomon, aynı zamanda kendi sponsorluğunda ultra maraton yarışları da düzenliyor.

Columbia montrail

Bir başka patika koşu grubu da yine aynı konseptte ayakkabılar satan Columbia montrail‘in kurduğu grup. Columbia montrail, bu antrenman koşularının yanı sıra hafta içi soru-cevap toplantıları düzenleyerek bilinçli koşu konusunda bilgilendirme yapıyor.

Markaların bunu neden yapıyor?

Markaların bu sponsorluk ve katkılarında üç ana motivasyonu var:

• Marka algısını güçlendirmek
• Bilinirlik sağlamak / artırmak
• Kategoriyi genişletmek
• Satışlarını artırmaktır

Düzenli koşu antrenmanları ve özel etkinlikler düzenleyerek deneyim pazarlaması yapıyorlar. İyi bir deneyim yaşayan katılımcı için markanın algısı güçleniyor.

Düzenli koşu antrenmanları ile kendilerini yine düzenli olarak hatırlatıyorlar. Sosyal medyada yapılan paylaşımlar, özel etkinlikler ve yarış sponsorlukları bilinirliği artırıyor.

Düzenli koşu antrenmanları yeni koşucular kazandırdığı için koşu tekstili kategorisinin potansitel kitlesini genişletiyorlar.

Markalar, ürünlerinin kategorisindeki potansiyel kitleyi genişletmeye çalışırken, bir yandan da genişlettikleri bu kitleden yüksek bir pay alarak ürünlerini satmaya çalışıyorlar. Bu, diğer marka hedeflerine göre biraz daha dolaylı bir hedef.

Markaların katkıları amatör koşucular için neden önemi?

Markaların hedeflerini yazdım. Ancak bu işten sadece onlar karlı çıkmıyor tabi ki. Ortada bir kazan-kazan durumu var. Amatör sporcular da markaların pazarlama bütçeleri doğrusunda gerçekleştirdiği etkinliklerden, sponsorluklardan ve imkânlardan faydalanıyorlar.

Bu sayede;

• Toplu ve düzenli olarak koşu antrenmanları düzenlenebiliyor. Toplu koşmanın verdiği düzen ve disiplin, öğrenmek için kursa gitme etkisine benzer bir işlev görüyor.
• Normalde ücretli olarak girilebilen atletizm pistlerinden antreman kapsamında ücretsiz olarak faydalanılıyor.
• Antrenmanlarda mekan ayarlama, kıyafet çantalarının barındırılmarı, su vs. içeçek ve bazen de ulaşım gibi lojistik konular marka organizasyonu tarafından ücretsiz olarak hallediliyor.
• Antrenmanların yarattığı ortam, yeni insanlarla tanışmanızı sağlayan sosyal bir işlevi de yerine getiriyor.
• Grupların verdiği tişörtler bir grup-aidiyet hissi verdiği için yine sosyal bir işlevi daha yerine getiriyor.
• Özel etkinlikler farklı ve benzersiz deneyimler yaşatıyor.

Türkiye’nin şu sıralar içinde bulunduğu ekonomik duruma rağmen yukarıda saydığım markalardan bazıları, kısmen operasyonlarında küçülmeye gitseler de katkı sağlamaya devam ediyorlar. Bizler de düzenli olarak katılım sağlayabileceğimiz antrenman imkânları buluyoruz. Bu anlamda markaların katkı sağlamaya devam etmesi önemli ve değerli.